| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | en yumuşak | softest s. | ||
|
This is truly the softest type of legislation I have seen in my life. Bu gerçekten hayatımda gördüğüm en yumuşak mevzuat türüdür. More Sentences |
||||
| Genel | en yumuşak | laxest s. | ||
| Genel | en yumuşak | smoothest s. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | en yumuşak huylu olan | wooliest s. |
| Textile | ||
| Tekstil | gevşek ve yumuşak form için en az düzeyde tela, dolgu elyafı ya da astarla yapılan | unconstructed s. |
| Dermatology | ||
| Dermatoloji | epiderminin yumuşak olan en alt tabakası | malpighian layer i. |
| Food Engineering | ||
| Gıda | en az %72 yağ ihtiva eden yumuşak fransız peyniri | triple cream i. |
| Gıda | en az %72 yağ ihtiva eden yumuşak fransız peyniri | triple creme i. |
| Gastronomy | ||
| Mutfak | en az yüzde 60 yağ içeren fransa'ya özgü yumuşak bir peynir türü | double cream i. |
| Chemistry | ||
| Kimya | en çok boksitte bulunan gümüş renkli yumuşak metalik bir element | aluminum i. |
| Kimya | en çok boksitte bulunan gümüş renkli yumuşak metalik bir element | aluminium i. |
| Engineering | ||
| Engineering | yaygın kullanılan en yumuşak eğe derecesi | dead-smooth file i. |
